Sigara Bağımlılığı

Bazı geleneksel toplumlarda yüzyıllardan beri kullanılan bir ürün olan tütünün,  sanayi devriminden sonraki dönemde pek çok ülkede kullanımı artmıştır. Günümüzde bütün toplumlarda en yaygın olarak kullanılan ürün, tütünün sigara şeklinde kullanımıdır. Tütün içinde bulunan nikotin, bağımlılık yapıcı bir maddedir.

Sigara içen kişilerin önemli bir bölümü sigara içiyor olmaktan memnun olmadıkları halde, nikotin bağımlılığı nedeni ile sigara içme davranışlarını sürdürürler. Bu yüzden sigara kullanımı ile mücadele aslında nikotin bağımlılığı ile mücadeledir.

Nikotin bağımlılığı, bağımlılık yapan diğer maddelere ulaşımda ilk basamağı oluşturmaktadır. Zor olmasına rağmen, tedavisi mümkün olan nikotin bağımlılığının tedavi edilmesi ile diğer bağımlılıkların gelişmesi de engellenebilir.

Sigara içmek, hemen hemen her ülkede önlenebilir hastalıkların ve erken ölümlerin önde gelen nedeni olmaya devam etmektedir. Genel olarak sigara, beş ölümden birine neden olmaktadır.

Tütün dumanında en az 250'sinin zararlı olduğu ve 50'den fazlasının kansere neden olduğu bilinen 4.000'den fazla kimyasal bulunmaktadır.

Hayat boyu sigara içen bir kişinin, sigara içmenin bir komplikasyonundan erken ölme şansı yaklaşık %50'dir. Tütün kullanımı kanser, kardiyovasküler hastalık ve akciğer hastalıklarından kaynaklanan başlıca ölüm nedenidir. Sigara içmek ayrıca solunum yolu ve diğer enfeksiyonlar, osteoporoz, üreme bozuklukları, ameliyat sonrası olumsuz olaylar ve gecikmiş yara iyileşmesi, duodenal ve mide ülserleri ve diyabet için bir risk faktörüdür. Ek olarak, sigara içmenin enflamasyona ve travmaya bağlı yaralanmalarla güçlü bir ilişkisi vardır.

Sigaranın neden olduğu hastalık, tütün dumanındaki toksinlere maruz kalmanın bir sonucudur. Nikotin, sigaraya bağlı hastalıklara neden olmada küçük bir rol oynasada, nikotin bağımlılığı bu hastalıkların ortaya çıkaran sebeplerden birisidir.

Sigara veya herhangi bir tütün ürünü kullanan kişilerin yaklaşık yarısının, sigara içtikleri için pişman oldukları, yaklaşık olarak %70’inin sigarayı bırakmak istediği, bir kısmının ise bunu kendi kendine denediği, fakat ancak %3-5’inin başarılı olduğu, %40'ının ise en az 1 günlüğüne sigarayı bıraktığı bilinmektedir.

Tütün ve tütün ürünleri, alındıklarında beyin ödül sistemini aktive ederek bağımlılık oluşmasına neden olur. Bilişsel, davranışsal ve fizyolojik semptomların olduğu bağımlılık durumunda, kişiler sorun yaşamalarına rağmen madde kullanımına devam etmektedirler.

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı gibi önlenebilir en önemli ölüm sebeplerinden biridir, hatta birincisidir. Nikotin bağımlılığı önemli bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmesi gereklidir.

Sigaradan çıkan dumanın solunması, sigaradaki tütünden nikotini damıtır. Duman parçacıkları, nikotini akciğerlere taşır ve burada hızla pulmoner venöz dolaşıma emilir. Nikotin daha sonra arteriyel dolaşıma girer ve akciğerlerden beyne doğru hızla hareket eder ve burada nikotinik kolinerjik reseptörlere bağlanır.

Nikotinik kolinerjik reseptörlerin uyarılması beyinde çeşitli nörotransmiterleri salgılar. Bunlardan biri olan dopaminin en temel ve bilinen görevi haz ve ödül mekanizmasındaki rolü ve motivasyonudur. Ayrıca nikotin diğer bağımlılık yapan maddelerin kullanımını da teşvik eder.

Sigarayı bırakma ve tütün bağımlılığından kurtulma konusunda çeşitli tedavi yaklaşımları olmakla birlikte, sigara içenlerin önemli bir bölümü herhangi bir destek almadan kendi kendine sigarayı bırakabilmektedir. Gerçekte sigarayı kendi kendine bırakanların sayısı, ilaç ve diğer desteklerle bırakanlardan daha fazladır.

Lancaster ve ark. tarafından, ilaç ve ilaç dışı destek yaklaşımları kullanıldığında sigarayı bırakma ve bırakmışlığı sürdürme konusundaki başarının daha yüksek olduğu belirtilmiştir.

Sigarayı bırakmış olan bir kişinin sigara içmeye tekrar başlamayacağı konusunda garanti söz konusu değildir, sigarayı bırakan bir kişi her an tekrar sigara içmeye başlayabilir. Bu duruma “nüks” adı verilmektedir.

Lancaster ve ark. tarafından, ilaç ve psikososyal destek tedavileri sonucunda sigarayı bırakan kişilerin %70’inin bir yıl içinde tekrar sigara içmeye başladıkları belirtilmektedir. Ayrıca sigarayı kendi kendine bırakanlarda ise nüks daha fazladır, kendi kendine sigarayı bırakanların yaklaşık yarısının (%49) bir hafta içinde tekrar sigara içmeye başladıkları ifade edilmiştir.

Gençlerde, nikotin bağımlılık düzeyi yüksek olanlarda, kendisini bırakmaya çok hazır hissetmeyenlerde, fazla miktarda alkol kullananlarda, sık olarak sigara içilen ortamlarda bulunanlarda, eğitim düzeyi düşük olanlarda nüks olasılığı daha fazladır. Nüks durumunda önemli olan, kişinin ümitsizliğe kapılmamasıdır.

Sigara içenlerin önemli bir bölümü 2. ila 4. deneme sonucunda sigarayı bırakmayı başarmaktadır. Sigarayı bırakmış olanlarda nüksün önüne geçmek ve nüks oranını azaltmak için, sigarayı bırakan kişilerle teması bir süre daha sürdürmek önemlidir. Özellikle sigaranın bırakılmasından sonraki ilk günler ve haftalar içinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkmışsa, bu belirtilerle baş etme bakımından kişilere yardım edilmesi gerekir.

Gerek sigarayı bırakmadan önceki görüşmelerde gerekse bırakma sonrası görüşmelerde kişilere sigara kullanımının olumsuz yönleri ile sigarayı bırakmanın yararları konularında bazı açıklamalar yapılması ve bu konuların tartışılması uygun olur.

WeCreativez WhatsApp Support
Merhabalar, size nasıl yardımcı olabiliriz?