Akupunktur, hastaların vücutlarındaki belirli noktalara iğne batırılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Araştırmalar, ağrının hafifletilmesine yardımcı olabileceğini ve çok çeşitli diğer şikayetler için kullanıldığını ileri sürmektedir.
Geleneksel Çin tıbbı, sağlığın “Qi” olarak bilinen yaşam döngüsünün “yin” ve “yang” ‘ının tamamlayıcı uçlarının uyumlu bir dengesinin sonucu olduğunu açıklar. Hastalığın kuvvetlerin dengesizliğinin bir sonucu olduğu söylenir.
Qi’nin insan vücudunda meridyenler veya yollar boyunca aktığı söylenir. Bu meridiyenler ve enerji akışları yollarına, vücuttaki 350 akupunktur noktası üzerinden erişilebilir.
Geleneksel Çin tıbbı, akupunkturu, vücudunuzdaki yollardan (meridyenler) aktığına inanılan, enerji veya yaşam gücü – ki-chi ya da qi (chee) olarak bilinen – dengeleme tekniği olarak açıklar. Akupunktur uygulayıcıları, bu meridyenler boyunca belirli noktalara iğneler yerleştirerek enerji akışınızın yeniden dengeleneceğine inanırlar.
Bazı uzmanlar akupunkturu açıklamak için nörobilim kullanmışlardır. Akupunktur noktaları sinir, kas ve bağ dokusunun uyarılabileceği yerler olarak görülür.
Stimülasyon, kan akışını arttırırken, aynı zamanda vücudun doğal ağrı kesicilerinin aktivitesini de tetikler. Birçok ağrı türünde akupunktur’un plasebo’dan anlamlı bir şekilde daha etkin olduğu, kronik ağrılarda da etkinliğinin morfinle karşılaştırılacak kadar olduğu yapılan kontrollü çalışmalar sonucunda saptanmıştır.
Doğru bir şekilde yapılırsa, güvenlidir. Yan etkileri ve komplikasyonları oldukça seyrek görülür. Diğer tedavilerle etkili bir şekilde kombine edilebilir. Ağrı kesici ilaçların uygun olmadığı hastalara yardımcı olabilir.
Yapılan araştırmalar, akupunkturun gerilim baş ağrısını ve migreni hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
2003 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, akupunkturun etkili olduğu kabul edilmiştir.
Dünya sağlık örgütü tarafından açıklanan Akupunkturla tedaviye alınan hastalıklardan bazıları