Metabolik Sendrom
Aşırı beslenmeyi, hareketsiz yaşam tarzını ve bunun sonucunda oluşan aşırı yağlanmayı yansıtan bileşenlerin oluşturduğu metabolik bir bozukluktur.
Temelinde insülin direncinin bulunduğu abdominal şişmanlık, tansiyon yüksekliği, trigliserit yüksekliği, HDL-kolesterol (iyi kolesterol) düşüklüğü ve açlık kan şekerinin normal değerlerden yüksek olmasıyla karakterizedir.
Kalp hastalığı, felç ve tip 2 diyabet riskini artırır.
Metabolik sendroma düşük yoğunluklu enflamasyon, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı ve üreme bozuklukları gibi hastalıklar eşlik edebilir.
Metabolik sendrom gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülmektedir. Yapılan çalışmalarda, metabolik sendromun kardiyovasküler hastalık riskini yaklaşık iki kat, tip 2 diabet riskini 5 kat artırdığı bildirilmiştir.
Metabolik sendroma yol açan patofizyolojik mekanizma açıklanmamış olsa da, karın yağlanması ve insülin direncinin bu sendromun önemli bileşenleri olduğu görünmektedir.
Risk faktörleri
-
Yaş. Metabolik sendrom riski yaşla birlikte artar.
-
Obezite. Özellikle karın çevresinde aşırı yağlanma metabolik sendrom riskini artırır.
-
Diyabet. Hamilelik sırasında diyabet geçirenlerde veya tip 2 diyabet aile hikayesi olanlarda, metabolik sendrom geçirme olasılığı artar.
-
Diğer hastalıklar. Alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı, polikistik over sendromu veya uyku apnesi olanlarda metabolik sendrom riski artar.
Metabolik sendrom tanısı almış hastalarda, yaşam tarzı değişikliği ve kilo kaybı tedavinin en önemli parçasıdır. Bu nedenle Metabolik sendromu oluşturan bileşenlerin tedavisinin veya önlenmesinin merkezinde olmalıdır.
Sağlıklı bir yaşam tarzı ömür boyu devam ettirilirse, metabolik sendroma neden olan durumları önlenebilinir.
Sağlıklı bir yaşam tarzı için;
-
Gün 30 -60 dakika fiziksel aktivite yapmak
-
Bol miktarda sebze, meyve ve yağsız protein tüketmek
-
Yemeklerde doymuş yağ ve tuzu sınırlamak
-
Sağlıklı kiloda olmak
-
Sigara içmemek
